Kategori arşivi: Çin

Uzayda Tehlikeli Çatlak: Çinli Astronotlar Kapsülün Dışına Çıktı

Çin’in Tiangong Uzay İstasyonu’nda görev yapan Shenzhou-21 ekibi, dönüş kapsülü Shenzhou-20’nin penceresinde tespit edilen çatlakları incelemek için sekiz saatlik kritik bir dış uzay yürüyüşü gerçekleştirdi. Olası uzay çöpü çarpması, mürettebatın yer değiştirmesine ve acil görev planının devreye alınmasına yol açtı.Detaylar haberimizde…

Kriz, Penceredeki Çatlağın Fark Edilmesiyle Başladı

Çin’in Tiangong Uzay İstasyonu’nda geçtiğimiz ay kritik bir güvenlik problemi ortaya çıktı. Shenzhou-20 dönüş aracının penceresinde oluşan çatlaklar, mürettebatın Dünya’ya dönüş planlarını altüst etti. İlk incelemelerde hasarın, uzay çöpü kaynaklı bir çarpma sonucu oluştuğu değerlendirildi.

VCG/VCG Getty Images aracılığıyla

Çin İnsanlı Uzay Ajansı (CMSA), çatlakların tespit edilmesiyle birlikte aracı “mürettebatlı dönüş için güvenli değil” şeklinde sınıflandırdı. Bu değerlendirme hem uzay istasyonundaki görev döngüsünü hem de acil durum planlamalarını doğrudan etkiledi.

Acil Durum Senaryosu: Uzayda Sandalye Kapmaca

Shenzhou-20’nin görevini güvenli şekilde tamamlayamayacağı anlaşılınca CMSA hızla bir “yörüngede lojistik değişim” planı devreye aldı. Mürettebatın güvenliği için acil önlem kapsamında:

Shenzhou-22 adlı insansız bir yedek araç fırlatıldı.

Bu araç, istasyona yeni gelen Shenzhou-21 ekibi için acil tahliye aracı olarak konumlandırıldı.

Shenzhou-21’in asıl kapsülü, Shenzhou-20 ekibini güvenli şekilde Dünya’ya getirmek için görevlendirilmişti.

Bu durum, yeni gelen ekibin bir süre dönüş aracı olmadan istasyonda kalmasına yol açtı. Tiangong’da kısa süreli, oldukça karmaşık bir görev döngüsü yaşandı.

Sekiz Saatlik Zorlu Uzay Yürüyüşü

Shenzhou-20 mürettebatı Chen Dong’u (ortada), Chen Zhongrui’yi (sağda) ve Wang Jie’yi göstermektedir. [Fotoğraf: Xinhua]

Bu hafta gerçekleşen kritik gelişmede, Shenzhou-21 ekibinden Gemi Komutanı Zhang Lu ve astronot Wu Fei, kapsüldeki hasarı yerinde incelemek için uzay istasyonunun dışına çıktı.

Wu Fei, CMSA’ya göre henüz 32 yaşında ve bu görevle birlikte “uzay yürüyüşü yapan en genç Çinli astronot” unvanını aldı.

İki astronot toplam sekiz saat boyunca istasyonun dış yüzeyinde çalıştı. Bu süre zarfında:

Kapsül penceresindeki çatlaklar fotoğraflandı,

Hasarın boyutu değerlendirildi,

Pencerenin yapısal dayanıklılığına ilişkin ön incelemeler tamamlandı.

Sonuçlar henüz açıklanmadı; CMSA ilgili teknik raporu ilerleyen günlerde paylaşacak.

Uzay Çöpleri: Çin’in Başarısına Rağmen En Büyük Risk

Çin son dönemde uzay faaliyetlerinde dikkat çekici bir hız yakaladı. 5 Aralık’tan bu yana beş roket başarıyla fırlatıldı. Üç Long March roketinin sadece 24 saat içinde art arda uzaya gönderilmesi, ülkenin yeni uydu takımyıldızını hızla oluşturmaya başladığını gösteriyor.

Ancak her ülke gibi Çin de yörüngedeki uzay çöplerine karşı savunmasız.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) bile sık sık yörüngesini ayarlaması gerekiyor. Benzer riskler, alçak Dünya yörüngesinde çalışan tüm uydular ve kapsüller için geçerli.

Bu nedenle astronotlar, dış görev sırasında Tiangong istasyonuna ek bir “uzay çöpü koruma sistemi” de kurdu. CMSA bu sistemin teknik detaylarını paylaşmadı, ancak panel ve sensör destekli bir darbe önleme modülü olduğu değerlendiriliyor.

Shenzhou-20 Yeniden Kullanılabilir mi?

CMSA yetkilileri, hasarlı Shenzhou-20 kapsülünün ileride “onarılarak yeniden değerlendirilme” ihtimalinin bulunduğunu belirtiyor.

Yetkililer, gelecekteki bir uzay yürüyüşünde pencerenin güçlendirilmesi üzerine çalışılabileceğini açıkladı. CMSA Sözcüsü Ji Qiming, devlet televizyonu CCTV’ye yaptığı açıklamada:

“Shenzhou-20 en sonunda mürettebatsız olarak Dünya’ya dönecek. Bu süreç bize gelecekteki görevler için son derece değerli ve gerçekçi veri sağlayacak.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Çin’in kapsülü tamamen hurdaya çıkarmak yerine test amacıyla değerlendirmeyi planladığını gösteriyor.

Kimse Yaralanmadı: Görev Planı Sorunsuz İşledi

Tüm mürettebatın güvende olması, olayın en önemli yanı olarak ön plana çıktı.  Shenzhou-20 ekibi 14 Kasım’da Shenzhou-21 kapsülüyle güvenli şekilde Dünya’ya döndü. Şu anda uzay istasyonunda kalan Shenzhou-21 ekibi ise acil bir durumda Shenzhou-22 kapsülünü kullanabilecek. Çin’in bu süreci kısa sürede yönetmesi hem teknik kapasitesini hem de acil durum yanıt kabiliyetini gözler önüne serdi.

Modern Bo Halkı, Antik ‘Asılı Tabut Kültürü’nün Torunları Çıktı

Çin ve Güneydoğu Asya’da binlerce yıl önce “asılı tabutlara” gömülen insanların kimliği, yeni bir DNA araştırmasıyla nihayet belirlendi.
Bu yazı Modern Bo Halkı, Antik ‘Asılı Tabut Kültürü’nün Torunları Çıktı ilk olarak şurada yayınlandı: Arkeofili.

ABD Ticaret Bakanlığı, Nvidia’nın gelişmiş H200 çiplerinin Çin’e ihracatına onay verdi

ABD Ticaret Bakanlığı, yapay zeka alanında en gelişmiş çiplerden biri olarak kabul edilen Nvidia H200’ün Çin’e ihracatına sınırlı koşullarla onay verdi. Kararın, yalnızca Bakanlık tarafından onaylanmış ticari müşterilerle sınırlı kalacağı ve ABD’nin bu satışlardan yüzde 25 oranında pay alacağı belirtildi. İlk olarak Semafor’un bildirdiği bu gelişme, ABD’nin Çin’e yönelik çip ihracat kısıtlamaları politikasında dikkat çekici bir esnekliği temsil ediyor. Bununla birlikte, ihraç edilecek H200 çiplerinin en az 18 aylık eski modellerle sınırlı olacağı bilgisi paylaşıldı. Bu kısıtlama, halen geçerli olan ihracat kontrol kurallarının teknoloji transferi riskini azaltmaya yönelik olarak yorumlanıyor. Nvidia’nın Çin pazarına özel olarak geliştirdiği daha düşük kapasiteli H20 çiplerine kıyasla H200, çok daha yüksek işlem gücü sunuyor. Nvidia çip ihracatına onay verilmesinden memnun ABD Kongresi’nin bazı üyeleri, bu tür ileri düzey yapay zeka çiplerinin Çin’e ihracatının ulusal güvenlik açısından risk taşıdığını savunuyor. 4 Aralık’ta Cumhuriyetçi Senatör Pete Ricketts ve Demokrat Senatör Chris Coons tarafından sunulan SAFE Chips Act isimli yasa tasarısı, Çin’e gelişmiş AI çiplerinin ihracatını 30 ay boyunca tamamen engellemeyi hedefliyor. Ancak Trump yönetiminin bu onayı sonrası söz konusu tasarının yasalaşma sürecinin nasıl etkileneceği henüz belirsizliğini koruyor. Tüm bu gelişmelere rağmen, Nvidia cephesinden yapılan açıklamada ABD’nin aldığı karardan memnuniyet dile getirildi. Şirket sözcüsü TechCrunch’a yaptığı değerlendirmede, Ticaret …
ABD Ticaret Bakanlığı, Nvidia’nın gelişmiş H200 çiplerinin Çin’e ihracatına onay verdi haberi ilk önce Teknoblog üzerinde yayımlandı.

Jensen Huang: Yapay Zeka’nın Sonunu Kimse Bilmiyor

Nvidia CEO’su Jensen Huang, Joe Rogan Experience’ın 3 Aralık 2025 tarihli bölümünde yapay zekanın topluma ve jeopolitiğe etkileri konusunda kesin bir yargıya varmanın mümkün olmadığını söyledi. “ABD’nin Çin’e karşı yapay zeka yarışını kazanmasının ulusal güvenlik için kritik olup olmadığı” sorusuna “Emin değilim… sanırım kimse tam olarak bilmiyor” diyerek yanıt verdi. Huang, yapay zekanın “nihai tablo”sunun…

TikTok’un yeni özelliği yakın konumdaki içerikleri takip etmeye olanak tanıyor

TikTok, kullanıcıların kendilerine yakın çevrelerdeki içerikleri keşfetmesine olanak tanıyan “nearby feed” yani “yakınlardaki akış” isimli yeni bir özellik başlattı. 
TikTok, kullanıcıların bulundukları bölgeye yakın içerikleri keşfetmesini sağlayan yeni “Nearby Feed” yani “yakınlardaki akış” özelliğini duyurdu.
Şu anda yalnızca sınırlı sayıda ülkede kullanıma açılan özellik; Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İtalya’da aktif durumda. TikTok, Nearby Feed’i daha önce Asya’daki bazı pazarlarda test etmiş, olumlu geri dönüşlerin ardından özelliğin kapsamını genişletme kararı almıştı.
Yeni özellik, kullanıcıların ana sayfada beliren özel bir sekme üzerinden yakın çevrede çekilmiş videolara erişmesini sağlıyor. Bu içerikler; kullanıcının izleme alışkanlıkları, etkileşimleri, içerikte kullanılan konum bilgisi ve paylaşım zamanına göre öneriliyor. TikTok, sistemin yalnızca kullanıcı izin verdiği takdirde hassas konum verilerine eriştiğini vurguluyor.
Nearby Feed’in görüntülenebilmesi için kullanıcıların en az 18 yaşında olması şart. TikTok, bu özelliği genç kullanıcıların güvenliği doğrultusunda sınırladığını belirtiyor. Ayrıca kullanıcılar cihaz konum servislerini diledikleri zaman kapatarak önerilerin kapsamını kontrol edebiliyor.
TikTok’un yeni hamlesi, platformun küresel içerik akışı ile yerel üretim arasındaki dengeyi yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Özellik, özellikle küçük işletmeler, restoranlar ve yerel üreticiler için yeni görünürlük fırsatları yaratması nedeniyle sektör tarafından dikkatle izleniyor.

TikTok’un yeni özelliği yakın konumdaki içerikleri takip etmeye olanak tanıyor

TikTok, kullanıcıların kendilerine yakın çevrelerdeki içerikleri keşfetmesine olanak tanıyan “nearby feed” yani “yakınlardaki akış” isimli yeni bir özellik başlattı. 
TikTok, kullanıcıların bulundukları bölgeye yakın içerikleri keşfetmesini sağlayan yeni “Nearby Feed” yani “yakınlardaki akış” özelliğini duyurdu.
Şu anda yalnızca sınırlı sayıda ülkede kullanıma açılan özellik; Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İtalya’da aktif durumda. TikTok, Nearby Feed’i daha önce Asya’daki bazı pazarlarda test etmiş, olumlu geri dönüşlerin ardından özelliğin kapsamını genişletme kararı almıştı.
Yeni özellik, kullanıcıların ana sayfada beliren özel bir sekme üzerinden yakın çevrede çekilmiş videolara erişmesini sağlıyor. Bu içerikler; kullanıcının izleme alışkanlıkları, etkileşimleri, içerikte kullanılan konum bilgisi ve paylaşım zamanına göre öneriliyor. TikTok, sistemin yalnızca kullanıcı izin verdiği takdirde hassas konum verilerine eriştiğini vurguluyor.
Nearby Feed’in görüntülenebilmesi için kullanıcıların en az 18 yaşında olması şart. TikTok, bu özelliği genç kullanıcıların güvenliği doğrultusunda sınırladığını belirtiyor. Ayrıca kullanıcılar cihaz konum servislerini diledikleri zaman kapatarak önerilerin kapsamını kontrol edebiliyor.
TikTok’un yeni hamlesi, platformun küresel içerik akışı ile yerel üretim arasındaki dengeyi yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Özellik, özellikle küçük işletmeler, restoranlar ve yerel üreticiler için yeni görünürlük fırsatları yaratması nedeniyle sektör tarafından dikkatle izleniyor.

TikTok’un yeni özelliği yakın konumdaki içerikleri takip etmeye olanak tanıyor

TikTok, kullanıcıların kendilerine yakın çevrelerdeki içerikleri keşfetmesine olanak tanıyan “nearby feed” yani “yakınlardaki akış” isimli yeni bir özellik başlattı. 
TikTok, kullanıcıların bulundukları bölgeye yakın içerikleri keşfetmesini sağlayan yeni “Nearby Feed” yani “yakınlardaki akış” özelliğini duyurdu.
Şu anda yalnızca sınırlı sayıda ülkede kullanıma açılan özellik; Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İtalya’da aktif durumda. TikTok, Nearby Feed’i daha önce Asya’daki bazı pazarlarda test etmiş, olumlu geri dönüşlerin ardından özelliğin kapsamını genişletme kararı almıştı.
Yeni özellik, kullanıcıların ana sayfada beliren özel bir sekme üzerinden yakın çevrede çekilmiş videolara erişmesini sağlıyor. Bu içerikler; kullanıcının izleme alışkanlıkları, etkileşimleri, içerikte kullanılan konum bilgisi ve paylaşım zamanına göre öneriliyor. TikTok, sistemin yalnızca kullanıcı izin verdiği takdirde hassas konum verilerine eriştiğini vurguluyor.
Nearby Feed’in görüntülenebilmesi için kullanıcıların en az 18 yaşında olması şart. TikTok, bu özelliği genç kullanıcıların güvenliği doğrultusunda sınırladığını belirtiyor. Ayrıca kullanıcılar cihaz konum servislerini diledikleri zaman kapatarak önerilerin kapsamını kontrol edebiliyor.
TikTok’un yeni hamlesi, platformun küresel içerik akışı ile yerel üretim arasındaki dengeyi yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Özellik, özellikle küçük işletmeler, restoranlar ve yerel üreticiler için yeni görünürlük fırsatları yaratması nedeniyle sektör tarafından dikkatle izleniyor.

TikTok’un yeni özelliği yakın konumdaki içerikleri takip etmeye olanak tanıyor

TikTok, kullanıcıların kendilerine yakın çevrelerdeki içerikleri keşfetmesine olanak tanıyan “nearby feed” yani “yakınlardaki akış” isimli yeni bir özellik başlattı. 
TikTok, kullanıcıların bulundukları bölgeye yakın içerikleri keşfetmesini sağlayan yeni “Nearby Feed” yani “yakınlardaki akış” özelliğini duyurdu.
Şu anda yalnızca sınırlı sayıda ülkede kullanıma açılan özellik; Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve İtalya’da aktif durumda. TikTok, Nearby Feed’i daha önce Asya’daki bazı pazarlarda test etmiş, olumlu geri dönüşlerin ardından özelliğin kapsamını genişletme kararı almıştı.
Yeni özellik, kullanıcıların ana sayfada beliren özel bir sekme üzerinden yakın çevrede çekilmiş videolara erişmesini sağlıyor. Bu içerikler; kullanıcının izleme alışkanlıkları, etkileşimleri, içerikte kullanılan konum bilgisi ve paylaşım zamanına göre öneriliyor. TikTok, sistemin yalnızca kullanıcı izin verdiği takdirde hassas konum verilerine eriştiğini vurguluyor.
Nearby Feed’in görüntülenebilmesi için kullanıcıların en az 18 yaşında olması şart. TikTok, bu özelliği genç kullanıcıların güvenliği doğrultusunda sınırladığını belirtiyor. Ayrıca kullanıcılar cihaz konum servislerini diledikleri zaman kapatarak önerilerin kapsamını kontrol edebiliyor.
TikTok’un yeni hamlesi, platformun küresel içerik akışı ile yerel üretim arasındaki dengeyi yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Özellik, özellikle küçük işletmeler, restoranlar ve yerel üreticiler için yeni görünürlük fırsatları yaratması nedeniyle sektör tarafından dikkatle izleniyor.

Çin’in Robot Endişesi: Dev Yatırım Balonu Patlamak Üzere

Çin, insansı robot endüstrisine aktarılan milyarlarca dolarlık yatırımın kontrolsüz büyüyerek dev bir ekonomik balona dönüştüğü uyarısını yapıyor. Uzmanlara göre sektördeki hız hem diğer teknolojik gelişmeleri gölgeliyor hem de ülkenin gelecekte büyük bir krizle karşılaşma riskini artırıyor.Detaylar haberimizde…

.

Robot Hayali Gerçek Oldu, Riskler de Kapıda

Çin, uzun süredir küresel robotik yarışın en iddialı oyuncularından biri. Yapay zekâ destekli insansı robotlar, üretimden sağlık hizmetlerine, lojistikten güvenliğe kadar çok geniş bir kullanım alanı vaat ediyor. Ancak son dönemde bu alanın olağanüstü hızla büyümesi, Pekin yönetiminin alarm vermesine yol açtı.

Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu’nun (NDRC) stratejistleri, robot teknolojisine yapılan aşırı yatırımların diğer sektörleri gölgede bıraktığını ve ekonominin dengelerini tehdit ettiğini belirtiyor. Bloomberg’in aktardığına göre yetkililer, bu büyümenin sürdürülebilir olmadığını ve dev bir balon oluştuğunu açıkça dile getiriyor.

150’yi Aşkın Şirket, Aynı Teknolojinin Peşinde

Bir işçi, 13 Aralık 2017’de Çin’in Fujian eyaletine bağlı Xiamen kentindeki boş bir arazide yığılmış kullanılmayan paylaşım bisikletlerinin devasa bir yığınının yanından paylaşımlı bir bisikletle geçiyor.

NDRC yetkililerinin dikkat çektiği bir diğer nokta ise sektördeki şirket sayısının kontrolsüz biçimde artması. Çin’de 150’den fazla firma insansı robot üretimi yapıyor. Ancak bu firmaların pek çoğu birbirine son derece benzeyen robotlar geliştiriyor. Ortaya çıkan tablo, rekabeti güçlendirmekten çok kaynak israfına yol açıyor.

Bu durum, Çin’in geçmişte yaşadığı bir teknoloji çılgınlığını hatırlatıyor. 2017-2018 yıllarında ülke genelinde hızla yayılan bisiklet paylaşım uygulamaları, pazarı kontrolsüz biçimde şişirmiş, başkent sokakları kullanılmayan binlerce bisikletle dolup taşmıştı. Bugün benzer senaryonun robot sektöründe yaşanmasından endişe ediliyor.

Piyasa Değeri 2050’de Trilyonlarca Dolar Olabilir

Çin’in robotik yatırımları yalnızca iç piyasada değil, uluslararası alanda da büyük yankı uyandırıyor. Morgan Stanley’in projeksiyonuna göre insansı robot pazarının 2050 yılına kadar 5 trilyon doları aşması bekleniyor. Citigroup ise daha da iddialı: Onlara göre pazar değeri 7 trilyon dolara ulaşabilir.

Bu tahminler, yatırımcıların gözünü bu alandan ayırmamasına neden oluyor. Yapay zekâdaki gelişmeler, robotların daha fazla işlev üstlenmesini mümkün kılıyor. Özellikle son dönemde tanıtılan yeni nesil robotlar, insan hareketlerini daha doğal taklit ediyor, duyusal geri bildirim verebiliyor ve karmaşık görevleri yerine getirebiliyor.

Unitree ve Yeni Nesil Robot Çılgınlığı

Çin merkezli Unitree Robotics, bu alanda ismini en çok duyuran şirketlerin başında geliyor. Firmanın geliştirdiği G1 robotu; dövüş hareketleri, basketbol oynama becerisi ve esneklik performansıyla dikkat çekiyor. Robotun sosyal medyada geniş yankı uyandırması, sektöre olan ilgiyi daha da artırmış durumda.

Ancak Unitree tek değil. UBTECH adlı şirket, kısa süre önce “dünyanın ilk seri üretim insansı robot dağıtımı” yaptığını duyurdu. Bir başka girişim A2 adlı robotuyla Guinness Dünya Rekoru kırarak 106 kilometre yürüdü. Ancak uzmanlara göre bu başarı hikâyeleri, asıl sorunu gölgelememeli.

Gerçek Sorun: Robotlar Hâlâ Ev İşlerini Yapamıyor

Robot teknolojisi hızla ilerlese de sahadaki performans hâlâ tartışmalı. Birçok insansı robot, temel ev işlerini bağımsız biçimde yerine getiremiyor. Pek çoğu, uzaktan kontrol edilmeden karmaşık görevleri tamamlayamıyor. Bu durum, sektörün vaat ettiği devasa dönüşümün henüz başlangıç aşamasında olduğunu gösteriyor.

Yetkililere göre sorun yalnızca teknik değil. Pazarın gerçek ihtiyaçları ile üretilen robotların niteliği arasında büyük bir uçurum bulunuyor. Yatırımlar, teknolojiyi geliştirmek yerine çoğu zaman birbirinin kopyası ürünlere yöneliyor.

Hükümet Önlem Peşinde

NDRC, sektördeki dengesizlikleri gidermek için ülke çapındaki araştırma merkezleri ve endüstriyel kaynakların daha dengeli dağıtılmasını hedefliyor. Özellikle “çekirdek teknoloji” AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi planlanıyor. Amaç, robotların gerçek dünya koşullarında kullanılabilir hâle gelmesini sağlamak.

Balon Patlarsa Ne Olur?

Uzmanlara göre kontrolsüz büyüme devam ederse Çin pazarı, insansı robotlarla dolup taşabilir. Bu durum:

Robotların yaygınlaşmasıyla iş gücünün tehdit altında kalmasına,

Beklentilerin karşılanmaması hâlinde büyük bir ekonomik çöküş yaşanmasına,

Kaynak israfı ve teknolojik gelişim ivmesinin kaybolmasına neden olabilir.

Her iki senaryo da kaygı verici. Ya insanlar işlerini robotlara kaptıracak ya da dev bir yatırım alanı çökecek.

Sonuç: Teknoloji Devrimi mi, Ticari Felaket mi?

Çin, yapay zekâ ve robotik alanında dünya lideri olma yolunda büyük adımlar atmış durumda. Ancak hız, her zaman başarı anlamına gelmiyor. Kontrolsüz büyüme, tıpkı geçmişte olduğu gibi ekonomik ve sosyal sorunlar yaratabilir.

Bugün Çin için asıl soru şudur: İnsansı robotlar insanlığın geleceğini mi şekillendirecek, yoksa kontrolsüz yatırımlar dev bir teknoloji balonunun patlamasına mı yol açacak? Bu sorunun cevabı, yalnızca Çin için değil, tüm dünya için kritik önem taşıyor.

Çin’in Robot Endişesi: Dev Yatırım Balonu Patlamak Üzere

Çin, insansı robot endüstrisine aktarılan milyarlarca dolarlık yatırımın kontrolsüz büyüyerek dev bir ekonomik balona dönüştüğü uyarısını yapıyor. Uzmanlara göre sektördeki hız hem diğer teknolojik gelişmeleri gölgeliyor hem de ülkenin gelecekte büyük bir krizle karşılaşma riskini artırıyor.Detaylar haberimizde…

.

Robot Hayali Gerçek Oldu, Riskler de Kapıda

Çin, uzun süredir küresel robotik yarışın en iddialı oyuncularından biri. Yapay zekâ destekli insansı robotlar, üretimden sağlık hizmetlerine, lojistikten güvenliğe kadar çok geniş bir kullanım alanı vaat ediyor. Ancak son dönemde bu alanın olağanüstü hızla büyümesi, Pekin yönetiminin alarm vermesine yol açtı.

Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu’nun (NDRC) stratejistleri, robot teknolojisine yapılan aşırı yatırımların diğer sektörleri gölgede bıraktığını ve ekonominin dengelerini tehdit ettiğini belirtiyor. Bloomberg’in aktardığına göre yetkililer, bu büyümenin sürdürülebilir olmadığını ve dev bir balon oluştuğunu açıkça dile getiriyor.

150’yi Aşkın Şirket, Aynı Teknolojinin Peşinde

Bir işçi, 13 Aralık 2017’de Çin’in Fujian eyaletine bağlı Xiamen kentindeki boş bir arazide yığılmış kullanılmayan paylaşım bisikletlerinin devasa bir yığınının yanından paylaşımlı bir bisikletle geçiyor.

NDRC yetkililerinin dikkat çektiği bir diğer nokta ise sektördeki şirket sayısının kontrolsüz biçimde artması. Çin’de 150’den fazla firma insansı robot üretimi yapıyor. Ancak bu firmaların pek çoğu birbirine son derece benzeyen robotlar geliştiriyor. Ortaya çıkan tablo, rekabeti güçlendirmekten çok kaynak israfına yol açıyor.

Bu durum, Çin’in geçmişte yaşadığı bir teknoloji çılgınlığını hatırlatıyor. 2017-2018 yıllarında ülke genelinde hızla yayılan bisiklet paylaşım uygulamaları, pazarı kontrolsüz biçimde şişirmiş, başkent sokakları kullanılmayan binlerce bisikletle dolup taşmıştı. Bugün benzer senaryonun robot sektöründe yaşanmasından endişe ediliyor.

Piyasa Değeri 2050’de Trilyonlarca Dolar Olabilir

Çin’in robotik yatırımları yalnızca iç piyasada değil, uluslararası alanda da büyük yankı uyandırıyor. Morgan Stanley’in projeksiyonuna göre insansı robot pazarının 2050 yılına kadar 5 trilyon doları aşması bekleniyor. Citigroup ise daha da iddialı: Onlara göre pazar değeri 7 trilyon dolara ulaşabilir.

Bu tahminler, yatırımcıların gözünü bu alandan ayırmamasına neden oluyor. Yapay zekâdaki gelişmeler, robotların daha fazla işlev üstlenmesini mümkün kılıyor. Özellikle son dönemde tanıtılan yeni nesil robotlar, insan hareketlerini daha doğal taklit ediyor, duyusal geri bildirim verebiliyor ve karmaşık görevleri yerine getirebiliyor.

Unitree ve Yeni Nesil Robot Çılgınlığı

Çin merkezli Unitree Robotics, bu alanda ismini en çok duyuran şirketlerin başında geliyor. Firmanın geliştirdiği G1 robotu; dövüş hareketleri, basketbol oynama becerisi ve esneklik performansıyla dikkat çekiyor. Robotun sosyal medyada geniş yankı uyandırması, sektöre olan ilgiyi daha da artırmış durumda.

Ancak Unitree tek değil. UBTECH adlı şirket, kısa süre önce “dünyanın ilk seri üretim insansı robot dağıtımı” yaptığını duyurdu. Bir başka girişim A2 adlı robotuyla Guinness Dünya Rekoru kırarak 106 kilometre yürüdü. Ancak uzmanlara göre bu başarı hikâyeleri, asıl sorunu gölgelememeli.

Gerçek Sorun: Robotlar Hâlâ Ev İşlerini Yapamıyor

Robot teknolojisi hızla ilerlese de sahadaki performans hâlâ tartışmalı. Birçok insansı robot, temel ev işlerini bağımsız biçimde yerine getiremiyor. Pek çoğu, uzaktan kontrol edilmeden karmaşık görevleri tamamlayamıyor. Bu durum, sektörün vaat ettiği devasa dönüşümün henüz başlangıç aşamasında olduğunu gösteriyor.

Yetkililere göre sorun yalnızca teknik değil. Pazarın gerçek ihtiyaçları ile üretilen robotların niteliği arasında büyük bir uçurum bulunuyor. Yatırımlar, teknolojiyi geliştirmek yerine çoğu zaman birbirinin kopyası ürünlere yöneliyor.

Hükümet Önlem Peşinde

NDRC, sektördeki dengesizlikleri gidermek için ülke çapındaki araştırma merkezleri ve endüstriyel kaynakların daha dengeli dağıtılmasını hedefliyor. Özellikle “çekirdek teknoloji” AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi planlanıyor. Amaç, robotların gerçek dünya koşullarında kullanılabilir hâle gelmesini sağlamak.

Balon Patlarsa Ne Olur?

Uzmanlara göre kontrolsüz büyüme devam ederse Çin pazarı, insansı robotlarla dolup taşabilir. Bu durum:

Robotların yaygınlaşmasıyla iş gücünün tehdit altında kalmasına,

Beklentilerin karşılanmaması hâlinde büyük bir ekonomik çöküş yaşanmasına,

Kaynak israfı ve teknolojik gelişim ivmesinin kaybolmasına neden olabilir.

Her iki senaryo da kaygı verici. Ya insanlar işlerini robotlara kaptıracak ya da dev bir yatırım alanı çökecek.

Sonuç: Teknoloji Devrimi mi, Ticari Felaket mi?

Çin, yapay zekâ ve robotik alanında dünya lideri olma yolunda büyük adımlar atmış durumda. Ancak hız, her zaman başarı anlamına gelmiyor. Kontrolsüz büyüme, tıpkı geçmişte olduğu gibi ekonomik ve sosyal sorunlar yaratabilir.

Bugün Çin için asıl soru şudur: İnsansı robotlar insanlığın geleceğini mi şekillendirecek, yoksa kontrolsüz yatırımlar dev bir teknoloji balonunun patlamasına mı yol açacak? Bu sorunun cevabı, yalnızca Çin için değil, tüm dünya için kritik önem taşıyor.