2025 yılı, yapay zekanın sadece bir “sohbet robotu” olmaktan çıkıp, günlük hayatın ve profesyonel iş akışlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiği yıl olarak tarihe geçti. OpenAI, ChatGPT ile geçtiğimiz 12 ay boyunca sınırları zorlarken, teknolojinin toplumsal ve ekonomik etkileri her zamankinden daha fazla tartışıldı.
ChatGPT “Wrapped”: 2025’in Öne Çıkan Gelişmeleri
OpenAI, 2025 yılında kullanıcılarına sunduğu yeni özelliklerle kişiselleştirme ve hız konusunda çıtayı zirveye taşıdı. Özellikle akıl yürütme (reasoning) yetenekleri gelişen modeller, karmaşık matematiksel problemleri ve yazılım kodlarını insan düzeyinde çözmeye başladı.
Sesli Mod ve Görsel Analizde Yeni Dönem
2025’in en çok konuşulan özelliği kuşkusuz “Gelişmiş Sesli Mod”un yaygınlaşması oldu. Artık kullanıcılar ChatGPT ile sadece metin üzerinden değil, gerçek zamanlı ve duygusal tonlamaları fark edebilen bir asistanla konuşur gibi iletişim kuruyor. Ayrıca, görsel analiz yeteneklerinin artmasıyla ChatGPT, karmaşık grafikleri yorumlayabilen ve video içeriklerini saniyeler içinde özetleyebilen bir yardımcıya dönüştü.
OpenAI’ın Stratejik Hamleleri ve Rekabet
2025 yılı sadece teknik başarılarla değil, OpenAI’ın kurumsal yapısındaki büyük değişimlerle de anıldı. Şirket, kâr amacı gütmeyen köklerinden tamamen koparak yatırımcı odaklı bir yapıya geçişini hızlandırdı. Bu süreçte Apple ve Microsoft gibi devlerle kurulan derin iş birlikleri, yapay zekanın işletim sistemlerine entegrasyonunu sağladı.
Yapay Zeka Etiği ve Güvenlik Tartışmaları
Yıl boyunca hız kesmeyen gelişmelere paralel olarak “güvenli yapay zeka” tartışmaları da gündemdeydi. OpenAI, modellerin dezenformasyon yaratmasını engellemek ve telif haklarını korumak adına yeni güvenlik katmanları eklediğini duyurdu. Ancak, bu kısıtlamaların yaratıcılığı sınırlayıp sınırlamadığı teknoloji dünyasında uzun süre tartışıldı.